Suudi Arabistan, İsrail ile normalleşme için ABD’nin savunduğu kapsamlı savunma anlaşmasından vazgeçti

Reuters’e göre, Suudi Arabistan, 2023’ün başlarında İsrail ile normalleşme karşılığında ABD ile bir savunma anlaşması talep ederken, bu süreçte Filistin meselesindeki pozisyonunu hafifletmişti. Riyad, İsrail’in iki devletli çözüme yönelik taahhütlerini kamuya açık bir şekilde ifade etmesinin normalleşme için yeterli olabileceğini Washington’a iletmişti.

Ancak, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarının ardından Suudi Arabistan, İsrail’i tanımayı Filistin devleti kurulması yönünde somut adımlara bağladı.Reuters’e göre, Suudi Arabistan, 2023’ün başlarında İsrail ile normalleşme karşılığında ABD ile bir savunma anlaşması talep ederken, bu süreçte Filistin meselesindeki pozisyonunu hafifletmişti. Riyad, İsrail’in iki devletli çözüme yönelik taahhütlerini kamuya açık bir şekilde ifade etmesinin normalleşme için yeterli olabileceğini Washington’a iletmişti. Ancak, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarının ardından Suudi Arabistan, İsrail’i tanımayı Filistin devleti kurulması yönünde somut adımlara bağladı.

Anlaşmanın KapsamıGörüşülen yeni işbirliği modeli, Suudi Arabistan ile ABD arasındaki askeri eğitim, siber güvenlik, lojistik destek ve teknoloji paylaşımını genişletmeyi hedefliyor. Ayrıca, ABD’nin Suudi savunma sistemlerini geliştirmek için Riyad’da daha fazla askeri personel ve Patriot füze savunma sistemleri konuşlandırabileceği belirtiliyor. Ancak bu işbirliği, Güney Kore ve Japonya gibi ülkelerle yapılan karşılıklı savunma anlaşmaları kadar bağlayıcı olmayacak.

Çin ve İran FaktörleriYeni anlaşma, Suudi Arabistan’ın ABD dışındaki savunma ortaklarıyla işbirliğini sınırlama taahhüdü içeriyor. Özellikle, Çin ile savunma teknolojileri konusundaki işbirliğinin sınırlandırılması, ABD’nin Riyad üzerindeki etkisini artırmayı amaçlıyor. Bununla birlikte, anlaşmanın İran kaynaklı tehditlere karşı bölgesel güvenliği artırması hedefleniyor.

İsrail’in İç Politikadaki Engelleri ve Netanyahu’nun Zor Durumu

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suudi Arabistan ile normalleşmeyi tarihi bir başarı olarak görüyor. Ancak, Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki saldırılarından sonra koalisyon hükümeti içindeki aşırı sağcı müttefikler, Filistinlilere yönelik herhangi bir tavizi kabul etmiyor. Netanyahu’nun, Filistin devleti yönünde atacağı en küçük bir adımın koalisyon hükümetini dağıtabileceği belirtiliyor.

Filistin Perspektifi ve Trump Faktörü

Filistinliler, Suudi Arabistan’ın normalleşme görüşmelerini Filistin meselesi açısından bir dönüm noktası olarak görüyor. Ancak, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden Beyaz Saray’a dönmesi durumunda, Trump’ın 2020’de sunduğu ve Filistin devletini dışlayan “Yüzyılın Anlaşması” planını yeniden gündeme getirme ihtimali endişe yaratıyor. Bu plan, Batı Şeria’nın geniş alanlarının İsrail tarafından ilhak edilmesini, Kudüs’ün İsrail’in “bölünmez başkenti” olarak tanınmasını öngörüyor ve iki devletli çözüm perspektifine büyük bir darbe olarak değerlendiriliyor.

Suudi yetkililer, Filistin devletinin başkenti Doğu Kudüs olacak şekilde kurulmasının, barış ve istikrar için temel bir koşul olduğunu vurguluyor. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, geçtiğimiz günlerde düzenlenen Arap-İslam Zirvesi’nde Gazze’deki İsrail askeri operasyonlarını “soykırım” olarak nitelendirdi.

Bölgesel ve Küresel Dengeler

1. ABD’nin Bölgedeki Rolü: Biden yönetimi, Suudi Arabistan ile askeri işbirliğini artırmayı, aynı zamanda Riyad’ın Çin ile yakınlaşmasını engellemeyi hedefliyor. Ancak, ABD Senatosu’ndaki güçlü İsrail yanlısı duruş ve iki devletli çözüme yönelik isteksizlik, müzakereleri karmaşıklaştırıyor.

2. Trump’ın Potansiyel Geri Dönüşü: Trump’ın yeniden başkan olması durumunda, Suudi Arabistan üzerindeki baskının artabileceği ve Riyad’ın İsrail ile ilişkilerini Trump yönetiminde daha kolay normalleştirebileceği öne sürülüyor.

3. Suudi Arabistan’ın Liderlik Rolü: Suudi Arabistan’ın, Filistin meselesinde kararlı duruşu, Arap dünyasındaki liderlik iddiasını güçlendirebilir. Ancak, Riyad’ın bu pozisyonunu ne kadar sürdüreceği belirsiz.

4. İran Tehdidi ve Bölgesel Güvenlik: Suudi Arabistan, ABD ile işbirliği sayesinde İran kaynaklı tehditlere karşı bölgesel güvenliği artırmayı hedefliyor. Bu durum, İran ile normalleşme sürecindeki kırılgan dengeyi etkileyebilir.

Suudi Arabistan, İsrail ile normalleşmeyi Filistin meselesinde somut kazanımlara bağlayarak, bölgedeki dengeleri yeniden şekillendirme potansiyeli taşıyor. Ancak, ABD ile yapılacak askeri işbirliği anlaşmasının kapsamı ve Riyad’ın İsrail ile ilişkileri normalleştirme kararlılığı, hem bölgesel hem de küresel dinamikler açısından dikkatle takip edilecek.

Bölgedeki bu gelişmeler, Suudi Arabistan’ın liderlik rolünü güçlendirebileceği gibi, Filistin meselesinde uluslararası toplumun tutumunu da yeniden değerlendirmesini sağlayabilir. Ancak, İsrail iç politikasındaki engeller ve Trump yönetiminin olası etkileri, bu sürecin gidişatını belirleyecek en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.



Haber Kaynak : HABERTURK.COM

"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."